Ads 300 x 250

Lemur'dan Noodle Tarifi

Kore stili noodle efenim.

The Cave incelemem.

Monkey Island geliştiricilerinin kurduğu Double Fine şirketinden harika bir bulmaca oyunu.

Güle güle Msn

Efsanenin sonu.

This is default featured slide 4 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

This is default featured slide 5 title

Go to Blogger edit html and find these sentences.Now replace these sentences with your own descriptions.

24 Eylül 2011 Cumartesi

Muhabbet Kuşu Beslemek



  Tek şanssızlıkları  renkli olmak olan bu sevecen ve narin kuşlar malesef sorumsuz aileler tarafından çocuklarına oyuncak niyetine alınıyor, kısa sürede telef oluyorlar. Ya da kafasına esip evde bir hayvan olsun diye alıp eve gelen kimseler tarafından unutulup aç susuz bırakılıyorlar, düşüncesizce açık bırakılan pencelereden uçup gidiyorlar.

Bilmeniz gereken en önemli iki şey şu ki;
* Evimizde beslediğimiz muhabbet kuşları bağışıklıkları çok düşük hayvanlardır. Dışarıda 1-2 günden fazla yaşamazlar.
* "Benim kuş kaçmaz pencereyi açık bıraksam da" diye birşey demeyin. Muhabbet kuşlarının yön bulma yeteneği yoktur. Sadece ezberledikleri yollardan giderler. O sebeple dışarı çıktıkları anda kaybolurlar geri de dönemezler.

  O sebeple eğer sevginizi verip iyi bakabileceğinize inanıyorsanız ve bir kenarda onu tek başına bırakmayacaksanız muhabbet kuşu alabilirsiniz.

  Muhabbet kuşlarının psikolojisi çok hassastır. Yalnız kalmayı hiç sevmezler. Çok alıngandırlar. El ile tutulmayı hiç sevmezler. Özellikle uyumadan önce onu elinize alıp rahatsız ederseniz bunu unutmaz ertesi gün size karşı sinirli davranırlar.  Uyku vakitleri geldiğinde sessizce öğretmek istediğiniz kelimeleri tekrar ederseniz daha çabuk konuşturursunuz. Ayrıca yeni evinize getirdiğiniz kuşu elinize alıştırmak içinde en uygun saatlerdir.

  Muhabbet kuşu seçerken tüylerinin düzgün, burun deliklerinin geniş ve açık, gagasının parlak ve pürüzsüz, kuyruğunun ve başının dik olmasına dikkat ettin.


Kafes Seçimi
Kafesi kanatlarını komple açtığında sığabilecek genişlikte olması gerekir.

Kafesin içine fazla oyuncak koymayın. Eğer size alışmasını isterseniz kafesin içine ayna koymayın. Yoksa kendi aksiyle arkadaş olup size pas atmaz.

Kafes tülünün kuşun tırnağına takılmayacak şekilde olmasına dikkat edin.

Evdeki İlk Gün
  Kafesi ve kuşu seçip eve getirdiniz. Kafesi ne çok yukarı ne de yere koymak iyi değildir. Kafes aydınlık ve evin en çok zaman geçirilen odasında olmalıdır. İlk getirdiğiniz de sessiz bir ortamda sizi ve çevreyi izlemesine izin verin. İlk gece korkup çırpınabilir. Eğer gece lambanız varsa yakarsanız daha iyi olur. Aldığınız ilk 15 gün kafesten dışarı salmayın. Kafesin yerini çok değiştirmeyin. Kafesle odayı yavaş yavaş gezdirin etrafı öğrenmeli ki dışarı çıktığında panik olup kendisini çarpmasın. Panik anındaki çarpmalardan dolayı iç kanama oluşabiliyor.


Ele Alıştırmak
  Salmadan önce elinize alıştırmanız daha iyi olur. Ele alıştırmak için akşam vakitlerini seçin. Kafesin içine parmağınızı uzatın. Hareket ettirmeden 2 dakika kadar bekleyin. Bir süre sonra merak edip elinizi hafifçe gagalayacaktır. Tanımasına izin verdikten sonra kafesten elinizi çekin. Bu işlemi 3 gün daha yapın, parmağınızla ona yem ikram ederseniz daha çabuk alıştır. Elinizden ürkmemeye başladığında parmağınızı ayaklarının üstüne uzatır ve gövdesine yaslarsanız elinize çıkacaktır.

Kuşlar neler yemeli?
  Ben açık yemleri tercih etmiyorum. Çabucak kurtlanabiliyor, içinde değişik parazitler olabiliyor. Yem dışında kuşunuza yedirebileceğiniz yiyeceklerde var. Kuşların tat alma duyusu aynı insanlardaki gibidir. Tatlıyı ve cips gibi tuzlu şeyleri çok severler. Ancak bu yiyecekler kuşlar için çok zararlıdır. Ömrünü kısaltır. İç organlarında yağlanmaya sebep olur, solunumunda problemler oluşabilir. Kuşunuza çok olmamak şartıyla elma, armut, portakal, mandalina yedirebiliriniz. Muz, maydanoz gibi boğazına yapışacak şeyleri kesinlikle yedirmemelisiniz. Ballı çubuk yemlerden ayda bir tane asın.

Bir sosyal paylaşım sitesinde kuşuna pasta yedirip fotoğrafının çeken birisine bu yaptığının iyi olmadığını söylemiştim. Ancak veteriner aramıyoruz beğenmiyorsan yorum yapma gibi bir yanıt almıştım. 


Kuşun hasta olduğunu nasıl anlarım?
  Hasta kuşlar bir köşede tüyleri kabartmış uyurlar. Gözleri şiş veya çapaklı olabilir. Ceresinde yani burnundaki delikler küçülüp kapanmış olabilir. Kuşlar hasta olduktan sonra yapılabilecek pek birşey kalmıyor ne yazık ki. Aldığınız petshopta iyi bakılmadığından da hasta olmuş olabilir. Hemen kendinizde suç arayıp üzülmeyin. Kuşların hasta olmaması için kafesi temiz tutun, suyunu en fazla iki günde bir değiştirin.Suyuna bir damla vitamin damlatırsanız daha dayanıklı olur. Sindirim rahatsızlıklarını önlemek için kuş kumu alıp yemliğe bir çay kaşığı kadar koyun.

  Ben veteriner ya da kuş yetiştiricisi değilim ancak yıllardır kuş besliyorum. Tecrübelerimi sizinle paylaştım. Umarım faydalı olur :)

15 Eylül 2011 Perşembe

Google Music




 Google'ın ardı arkası kesilmeyen girişimlerine, henüz beta aşamasında olan music.google.com'da eklendi (gerçi eklenmişti ben biraz geç yazdım).

Sistem şöyle;
Kullanıcı bilgisayarına isteğe bağlı "Music Manager" adında küçücük bir program kuruyor, bu program bilgisayarınızdaki müzikleri otomatik olarak tanımlayıp sisteme upload ediyor. İsterseniz i-tunes'tan satın aldığınız şarkıları da aktarabiliyorsunuz. Bu şekilde tüm müzik arşivinizi düzenli bir şekilde sanal ortama aktarmış oluyorsunuz. Dilediğiniz her bilgisayarda siteye girip, kendi arşivinizi kategorilenmiş bir şekilde  dinleyebiliyorsunuz, shuffle özelliği de var.


 Detaya baktığımız da;


Beta sürümünde olduğundan davet alarak üye olabiliyorsunuz. Henüz amerika için geçerli bir sistem ancak davet sistemiyle belki bir şekilde girebiliyorsunuz.(Şahsen bir kere de üye olabildim sorunsuz. Google dns kullandığımdan olabilir.)
Android yazılımına sahip telefonlar için uygulaması  bulunmakta. Dinlediğiniz şarkılara oy verip üst sıralara taşıyabiliyorsunuz  ya da eksi not verip listenizden çıkarabiliyorsunuz. My Library kısmında yüklediğiniz şarkıları, yeniler, albümler, sanatçılar şeklinde sıralayabiliyorsunuz. Ayrıca google'ın size ettiği bedava müzikleri de listenize ekleyebiliyorsunuz. Bu şekilde bir çok grup keşfettim.

Sonuç olarak bu olması gereken bir sistemdi ve google yine yaptı.

 Yakında google dünyayı ele geçirecek dostlar. Tek sayfadan herşeyi yapıyoruz neredeyse. Henüz G+ güzelliklerini fark edemeyenler olmuş olsa da. Popüler kültür gecikmeli yayılır.
Erken keşfedip rahata kavuşmanız dileğiyle.

Sayfayı takip eden ve yazıya yorum yapanlara davetiye gönderebilirim. Elimizde 8 adet davetiye bulunmakta.



12 Eylül 2011 Pazartesi

Team Fortress 2

  

  Valve'nin oyunu olan Team Fortress 2, Free to play olmasının ardından öğrendiğim  Komik karakter tasarımlarıyla ilgimi çekmiş bir oyundu. Ancak battlefiled bad company tarafından oldukça meşgul edildiğimden deneme fırsatım olmamıştı. Günlerden bir gün, günün sıkıntısını atmak için yükledim. Training kısmını atlayıp oynadığımdan ilk seferde kavrayamadım. Çünkü her karakterin farklı özellikleri var. Eğitim kısmında hepsini çok güzel bir şekilde öğreniyorsunuz.

Oyunda mavi ve kırmızı olmak üzere iki takım birbiriyle rekabet ediyor.Takım çalışması çok önemli. Sınıflar birbirleriyle çok dengeli hazırlanmış. Hepsi birbirini tamamlıyor. Sniper, Heavy, Spy, Scout,  Medic, Engineer, Pyro,  Demoman ve Soldier sınıfları var.


Sınıflara kısaca göz atacak olursak;


Pyro benim favori sınıfım. Mümkün olduğunca onu seçiyorum. Tabi bazen duruma göre farklı sınıflar seçmek gerekiyor. Pyro'da alev silahı var. Bu şekilde düşmanlarınızı cız-bız yapabiliyorsunuz. Sağ tıkla da basınçlı hava ile yanan takım arkadaşlarınızı söndürebiliyorsunuz. Uzak menzilli olmadığından dinamik oynamak durumundasınız.








Soldier sınıfı koşu da yavaş ancak uzak menzilli bir sınıf.Roket atarıyla yüksek zararlar verebiliyor. Kocaman başlığının kapattığı gözleriyle etrafı nasıl gördüğü muamma.








            Heavy sınıfı sağlığı en yüksek sınıf, ağır makinalı kullandığından hızı yavaş.
            En gaz karakter ayrıca


             Medic en önemli sınıf bence. Genellikle Heavy karakterinin arkasında koşan 
             Medic'ler görebilirsiniz.İkisi ölümcül bir ikili oluyor.










                    Spy oynaması en zevkli sınıf çünkü düşmanı sinirden çıldırtabiliyorsunuz
                   Görünmez olma ve karşı takımdaki kişilerin kılığına girme yeteneği var. Spy
                   görünmez olup birisini arkadan bıçaklarsa o kişi ne kadar sağlıklı olursa olsun 
                   bir kerede ölür.Kılık değiştirmenin ve görünmezliğin süre kısıtlaması var tabi 
                   ki. Ve görünmez olduğunuzda bir Pyro 'nun rastgele ateşine yakalanırsanız 
                  yanarsınız.






Sniper sınıfını diğer oyunlardan tanıyoruz. Headshot yaparsa hiç şansınız yok.










             Engineer takımın olmazsa olmazlarından. Teleport girişleri kuruyor, taret üretiyor.
             Taretlere yaklaşmak imkansız. Spylar görünmez olup yaklaşıp  makinalarınızı 
             bozabiliyor. Zamanla nelere dikkat etmeniz gerektiğini öğreniyorsunuz. Spy'ın
             oyunlarına gelmiyorsunuz.









Scout en hızlı koşan sınıf. Hızlı oynamaya alışıksanız ve iyi bir nişancıysanız seçmeniz gereken sınıf. Ayrıca kutsal palamut silahı efsane.









Demoman patlayıcılar konusunda uzman sınıf. Mayın döşeyip bomba atıyor. Mayınları istediği zaman patlatabiliyor.










Sınıfımızı seçtik oyuna başlıyoruz, 

   Bir çok çeşit map ve görev mevcut. Kimi zaman Bir noktayı savunup kimi zaman saldırıda oluyoruz. Bazen iki takım gemilerini varış noktasına ulaştırmak için yarışıyor. Çevre tasarımları basit gözükse de eğlenceli olduğundan insanın içini baymıyor. Bazı konsept serverlar var ortaçağ ve atari oyunu versiyonlarını gördüm. Buralarda görev olmadığından item düşürmek adına vakit geçirebilirsiniz. Oyunda Türkçe dil desteği var. Steam yükleyip ayarlardan Türkçe diline senkronize ederseniz oyun da Türkçe oluyor. Yerli server'larda mevcut ancak yaş grubu düşük olduğundan Avrupa server'larını tavsiye ederim. Takım çalışması mantığı malesef yerli server'larda oturmamış. Herkes kahraman olma peşinde, sağa sola laf atmak ile meşgul.

Son olarak; Free To Play olmasına karşın gayet kaliteli ve oynanabilinir bir oyun. Yüklemek için bir adet steam hesabı edinmeniz yeterli.








11 Eylül 2011 Pazar

The Secret World ve Çıkamayan Betası

 

    Age of Conan'ın yarattığı hayal kırıklığının ardından Funcom firması yine çuvalladı.
26 Ağustos'ta açılması gereken The Secret World betası belirsiz bir tarihe ertelendi. Mmorpg piyasasında
devrim yaratacağı iddia edilen oyunda diğer mmolardan farklı bir çok yenilik var.Örneğin level atlama mantığı yok.Efsaneleşmiş vampir, zombi, kurtadam, mumya gibi yaratık türleri oyunda mevcut. Ancak hepsi kendi memleketinde.Mesela lanetli mumyalar için Mısır'a gidiyoruz, ejderhalarla savaşmak için Çin'e.

Oyuna kayıt olurken  üç topluluktan birisini seçiyorsunuz. 



Dragon grubu yakın dövüş ağırlıklı.
İlluminati grubu ateşli silah ağrlıklı.
Templar grubu ilahi güçlere sahip bir sınıf.

Şekildeki gibi  bir yetenek ağacı var.

  Bu gruplar birbiriyle savaş içinde midir o kısmı bilmiyorum,tüm bunları ne zaman öğreneceğiz
bunu da bilmiyorum.Funcom'da bilmiyor.Teknik problemlerimiz var diyorlar. Öte yandan oyunun sinematikleri gerçekten çok sağlam. Belki oyunları çok iyi olmadan açmak istemedikleri için beta açılmamıştır diye olumlu olasıklar düşündürtüyor insana.

 Sitelerindeki videolardan daha çok ayrıntıya ulaşabilirisniz.

http://www.thesecretworld.com/