Bugünlerde oyun listelerinde hızla yükselen bir action
rpg oyunu. Skyrim’in tahtını sallamaya
aday iddialarıyla piyasa çıkartılması herkeste merak uyandırdı. Beklentiler
yükseldi. Dünya çapında incelemelerde yüksek puanlar alıyor. Peki Kingdoms of
Amalur gerçekten de yılın oyunu olabilecek mi?
Oyun iki adet sinematik ile başlıyor. Sinematikleri
durdurabiliyor ya da atlayabiliyoruz. Sonrasında karakter oluşturma ekranı açılıyor.
4 farklı ırk var.Bunlar;
Almain: Tipik warrior
özelliklerine sahip, demircilikte yetenekli ve ikna kaabilyeti yüksek bir ırk.
Varani: Rogue sınıfına
daha yakın. Kilitleri açabilme, gizliliği farkedebilme ve ticaret yetenekleri
var.
Ljosalfar: Büyü çözme
yeteneği var. Bilgelik sahibi ve iksir yapamında becerekli eski bir ırk.
Dokkalfar: Büyü alanında üstün ırk. Ayrıca ikna
yeteneği yüksek. Bilgelik ve gizlenme
özellikleri var.
Irk ve cinsiyeti
belirledikten sonra; Fire, Wisdom, War, Order, Justice ve None
seçeneklerinin bulunduğu bir ekran geliyor. Burada yönelmek istediğimiz sınıfa
uygun ek özellikleri seçiyoruz. ( %5 phyis. Dmg, %5 mana rest. %10 health... gibi )
Daha sonra fiziksel
özellikleri tasarlama ekranına geliyoruz. Açıkçası burada hayal kırıklığına
uğradım. Çok fazla ayrıntıyla uğraşamıyoruz. ( Kadın oyuncuların en fazla zaman
geçirdiği kısım oysa. )
En son ismimizi de koyup
oyuna geri dönüyoruz.
Hikaye öldü sanılıp baygın
haldeyken, ölülerle dolu bir kuyuya atılmamızla başlıyor. Karakterimiz
uyanınca büyük bir şok yaşıyor doğal olarak. Zırh, silah yok, perperişan bir
halde bulunduğumuz yerden kaçıyoruz. İlerledikçe yeteneklerimizi keşfediyor.
Silahları kullanmayı öğreniyoruz. Oyunun ilk 10 dakikası tutorial tadında
ilerliyor.
Bulunduğumuz kaleden
çıktığımızda silahı zırhı kuşanmış yeteneklerini az buçuk farketmiş oluyoruz.
Ölüp dirildiğimiz, kutsal bir kişi olduğumuz hakkında söylentilere kulak
misafiri oluyoruz. Oyundaki diyaloglar keyifli, anlaşılır bir ingilizce var.
Birçok kişinin sırf ingilizce diye bu tür oyunlara soğuk baktığını biliyorum .
Grafikler
Grafik olarak bir masal dünyasında gibiyiz. Çok renkli bir
görsellik söz konusu.Karşılaştırma yapmak istemem ama Skyrim’deki gerçeklik
hissiyatı yok. Hayvanlar ve yaratıklar güzel tasarlanmış. Mekan tasarımlarını
biraz basit buldum.
Beni son derece
rahatsız eden bir durum söz konusu ki o da
dağ bayır hoplaya zıplaya gezememek. Kelimenin gerçek anlamıyla zıplama
özelliği yok. Gidebileceğiniz her yer belirlenmiş. Combat esnasında türlü
akrobatik hareketler yapıp, artist artist speller atan karakterimiz, boyunun
yarısı kadar bir yükseklikten atlayamıyor ya da yukarı çıkamıyor. Diyemiyoruz ki “ Şu dağa çıkıpta alemi kuş bakışı
seyreyleyim”.
Menüler
Level atlama, envanter,
ayarlar, görev listesi... hepsi Esc
tuşuna bastığımızda ekrana geliyor. Bu esnada oyun duraklatılmış oluyor. Hızlı
bi şekilde E ve R tuşlarında mana ve
healt potion içebiliriz. H tuşuna basıp sivillerede saldırma modunu aktif edebiliyoruz.
Cinayet esnasında etrafta asker varsa doğru hapse diyor.
Silahlar
Elinizdeki silaha göre
çeşitli özellikler var. Mesela yay kullanıyorsanız yayı germe süresi çoğaldıkça
daha güçlü atış yapıyorsunuz. Çift hançer ile düşmana arkadan sessizce yaklaşıp
suikast yapabiliyorsunuz. Asa ve kılıç
ile bunları yapamıyoruz.
Sonuç olarak; kötü bir oyun değil. Ancak Skyrim’le
karşılaştırılmaması gerek. Zaten tür olarak da farklılar. Yılın oyunu olarak
görmüyorum fakat oynanmaya değer. Oyunun demosunu Steam'den indirip ücretsiz olarak oynayabilirsiniz.
İncelemelerinizi çok beğeniyorum teşekkürler.
YanıtlaSilAGNUR da kaldım zıplama yok geçemiyorum
YanıtlaSilAGNUR da kaldım zıplama yok geçemiyorum
YanıtlaSil